18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıldönümünde, yurdun her yanında olduğu gibi Osmaniye'de de Şehitlerimiz törenle anıldı. Asri Mezarlık Şehitliğinde düzenlenen törene, Vali Dr. Erdinç Yılmaz, 12’nci Komando Tugay Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Belediye Başkanı İbrahim Çenet, Cumhuriyet Başsavcısı Uygur Kaan Arısoy,  Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Şener Kaytez, İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Şehitlerimizin aileleri, Gazilerimiz ve yakınları katıldı.

        Tören, Şehitlikteki anıta Valilik Makamı, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Osmaniye Şubesi'nin çelenklerinin sunulmasıyla başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve ardından yapılan saygı atışı sonrasında İstiklal Marşımız okundu. Daha sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu.

        Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Personel Teğmen Eren Oral, “Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü, milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden, isimlerini kalbimize yazdığımız Aziz Şehitlerimizi bu anlamlı günde bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen Milletimizin kahraman evlatları emsalsiz fedakarlıklarıyla kazanılan bu zafer Milli Mücadelemize ilham verirken Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur.”dedi.

        Törende konuşan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Osmaniye Şubesi Başkanı İsmail Kaba, “Çanakkale, bir savaşın çok ötesinde, yedi düvele karşı binlerce vatan evladının vatan borcu, vatan sevdası için  çağrıldığı kutlu bir cephedir. Vatan savunması ve hürriyet sevdası ile cepheye koşan kahramanlarımızın yazdığı varoluş destanıdır. Bu destanı anlatmak, boynumuzun borcudur. Çünkü Vatan dediğimiz bu mübarek toprak Şehit kanları ile sulanmış, diyeti ağır ödenmiş topraklardır. Çanakkale; inancın, fedakârlığın ve vatan sevgisinin en yüce mertebesi olan şehadetle taçlandığı kutlu bir direniştir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklar, bizlere bağımsız bir vatan bırakmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösteren en büyük nişanedir.”dedi.

  Törenin devamında Şeref Defterini imzalayan Vali Dr. Erdinç Yılmaz şöyle konuştu, “Bugün; 18 Mart, Türk’ün dünyaya sesini duyurduğu, tarihin seyrinin değiştiği, esarete karşı boyun eğmeyip, bağımsızlığı uğruna vatan aşkıyla canlarını feda eden yüzbinlerin Şehit olduğu Şanlı Çanakkale Zaferi’mizi ve Şehitlerimizi anmanın onurunu yaşamaktayız. Çanakkale; kanla, gözyaşı ile yazılmış tarihin en şanlı zaferidir. Milletinin geleceği için, kendi geleceğinden vazgeçip, kendi kaderine boyun eğen ama vatanının kaderine boyun eğmeden göğsünü düşmana siper eden Mehmetçiğin sessiz çığlığıdır. Bir an olsun arkasına bakıp geri adım atmayan, şehadete ereceğini bile bile iman dolu göğsüyle cennete yürüyen yüz binlerin zaferidir. Mermisi tükenmiş, mevziisini terk edip gitmek yerine, süngüsünü takıp taarruza geçmiş, düşmana koşarken ölümü korkutan yüzbinlerin zaferidir. Çanakkale Zaferi, ilelebet payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşı'nda zafere giden yolu hazırlayan tarihimizin önemli bir dönüm noktasıdır. Çanakkale Zaferi, Aziz Milletimizin ve kahraman askerinin kararlı mücadelesinin en büyük ifadesidir. Çanakkale Zaferi, askerine “Taarruzu değil, ölmeyi” emreden Büyük Önder Atatürk’ün, vatanı ve milletinin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden binlerce Şehidimizin ve Gazilerimizin, onların yanında omuz omuza mücadele veren kadınlarımızın, ninelerimizin, analarımızın, topyekûn vatan ve millet sevgisinin, birlik ve beraberlik ruhunun, inancın ve azmin zaferidir.  Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un; “Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!” dizeleriyle dile getirdiği gibi, Çanakkale Savaşı’nın, Aziz Milletimizin yüce değerleri ve istiklali uğruna verilen mücadelenin Şehitlerimizin canlarıyla zafere ulaştığını açık bir biçimde gözler önüne koymaktadır. “diye konuştu.

Vali Dr. Erdinç Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti, "Çanakkale öyle bir zaferdir ki; tek yürekte toplanan bayrak aşkıyla, her bir ağızda, tek yürekte destan yazılacak, Çanakkale Geçilmez! denilecekti. İşte böyle başladı şanlı zafer. Ölümsüz vatan muhafızları çiğnedi düşmanı ezercesine. Kaldırdı Seyit Ali’m mermiyi, düşman yiğit gördü, mert gördü. Yüreği vatan aşkıyla çarpan Türkü gördü. Ey Türk evladı; bastığın yerleri toprak diyerek geçemezsin çünkü o toprak ki; bir mezar taşı bile olmadan kaybolup giden isimsiz kahramanların ağıtları, hilal ile yıldıza asil rengini veren Aziz Şehitlerimizin kanıdır. Öyle şanlı bir kandır ki, vatan toprağının her karışını sulayarak her bir damlasıyla göklerde dalgalanan ve şairin “Ey Şehit oğlu Şehit, isteme benden makber / Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber” dediği kutsal şehit kanıdır.  Bütün dünya bilsin ki; düşmeyen sancak 57. Alay'ı, sessiz gecenin kahramanı Nusret Mayın Gemisi'ni, Mesudiye Zırhlısını, Conkbayırı'ndaki şanlı direnişi, insanlığın savaşı yendiği Gelibolu'yu, efsaneleşen Koca Seyit'i ve cesur yürek Yahya Çavuş'u hiç kimse tarih sahnesinden silemez! Çünkü onlar, “Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın!” mısralarında ifade edildiği gibi tarihe sığmayan yiğitler, korkusuz kahramanlardı. Şehadeti en yüce makam olarak gören ecdadımız, yeryüzünde hiçbir millete nasip olmayacak hasletleri, vatan ve bayrağa olan sevdaları, cesaretleri ve fedakârlıklarıyla üzerinde yaşadığımız bu toprakları asırlarca gözbebeği gibi korumuştur. Bu Aziz Millet tarihin hiçbir döneminde ülküsünden ve bağımsızlığından taviz vermemiş, esareti kabul etmemiş, düşmana asla boyun eğmemiştir. “Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” şuuruyla vatanın her karış toprağı için mücadele etmiş, namusunu çiğnetmemiş ve ne pahasına olursa olsun canından aziz bildiği vatanına düşmanları uğratmamıştır.” dedi.

Vali Yılmaz sözlerinin son bölümünde, “Ey bu vatanın yılmaz korkusuzları! Emanetinize gözü gibi bakan, son nefesine kadar koruyacak olan, göklerde dalgalanan Şanlı Bayrağı göğsünde taşıyan bir Türk Milleti var. “Çanakkale geçilmez!” diyen bu milletin evlatları olarak sonsuza kadar “Vatan sağ olsun!” diye haykıracağız. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletiyle topyekûn canı ve kanı pahasına bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı; bir asır önceki kararlılık ve azimle Türkiye Yüzyılında Türkün Asrında muhafaza etmek, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için canla başla çalışmak hepimizin boyun borcudur. Sözlerime son verirken, Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, Aziz Şehitlerimize sözümüz olsun; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve Türk Milleti tarafından en kutsal emanet olarak hep muhafaza edilecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları başta olmak üzere; Kahraman Türk Ordusu’nu, varıyla yoğuyla mücadele veren Cesur Türk Milleti’ni ve bu uğurda hayatlarını feda eden bütün Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum. Mekanları cennet, ruhları şad olsun. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”dedi.

        Şehitlikte düzenlenen törenin devamında Zafer Camisi İmam Hatip Mahmut Durmuş tarafından Kur’an-ı Kerim okundu ve İl Müftüsü Ali Çakmak dua etti. Törenin son bölümünde, Vali Dr. Erdinç Yılmaz ve protokol mensupları, Şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ederek, karanfiller bıraktılar. Vali Yılmaz, Şehitlerimizin aileleri ile bir süre görüşerek, Şehitlerimize Allah’tan rahmet ve ailelerine baş sağlığı diledi.